dreklam
10/07/2025
Meridyenler, sinir sistemi ve dolaşım sistemi gibi, tüm bedeni, entegre bir bütün olarak bağlarlar. Hatta Geleneksel Çin Tıbbı Meridyen Teorisinde, meridyenler sadece beden dahilinde iletişimi sağlamakla kalmaz. Organlarımızla duyularımız, dokularımız, duygu ve düşüncelerimiz arasındaki iletişim ve uyumu sağlarlar. Meridyen sistemi, tam anlamıyla, beden, zihin ve ruhun bütünlüğünü, işlevsel bir biçimde tanımlar.
Meridyen Terapisi; Geleneksel Çin Tıbbı’nda, meridyen enerji akışının tıkanması ve dengesini yitirmesi, hastalığın başlıca sebebi olarak görülür. Enerji akışının tam olarak nerelerde, ne sebeplerle ve nasıl tıkandığının veya dengesini yitirdiğinin belirlenmesi ve buna bağlı olarak yeniden açılması ve dengelenmesi ise, tüm hastalıkların başlıca ve temel tedavi yöntemidir. Hangi teknik veya teknikler grubu kullanılırsa kullanılsın, Meridyen Terapisi metodlarının tümünün ortak amacı budur.
Gaziantep meridyen terapisi Geleneksel Çin Tıbbı’na göre insan fizyolojisinin temelini, yaşam enerjisi ve genetik bilgiyi taşıyan bir enerji meridyenleri ağı oluşturur. Meridyenlerin önemli bir görevi de, insanların iç enerjileriyle, dış dünyanın etkileşimini sağlamaktır. Geleneksel Çin Tıbbı’nda denir ki: “Meridyenler sayesinde içeride ne oluyorsa, dışarıdan görünür ve dışarıdan ne yapılırsa, içeriyi etkiler.”
Meridyen Terapisinde; Meridyenler üzerinde, bu iç-dış etkileşiminin daha güçlü olduğu belirli noktalar vardır. Akupunktur noktaları olarak bilinen bu noktalar, karmaşık bir elektrik devresinin sigorta kutuları gibi ulaşılabilir yerlere yerleştirilmiştir ve enerjinin akışını kontrol ederler. Enerji akışı bir bölgede aşırı artar veya yetersiz kalırsa sigorta gibi atabilir veya kilitlenirler. Bu yüzden, bir Meridyen Terapisi metodu olan Jin Shin Jyutsu’da bu noktalara “Enerji Güvenlik Kilitleri” denir. Bu noktalardan biri kilitlendiğinir. Onun bağlı olduğu tüm meridyenin enerjisi ve onunla yakın bağlantılı diğer meridyenler, ayrıca noktanın bulunduğu alan, bu tıkanıklıktan etkilenir. Bu durum da, dengesizliğin başlangıcıdır. Eğer tedavi edilmezse, bu dengesizlik zaman içinde, bağlantılı dokuların ve organların, işlevlerine devam etmek, arınmak ve yenilenmek için ihtiyaçları olan yaşam enerjisinden mahrum kalmalarına ve dolayısıyla hastalığın oluşmasına sebep olur.
Bu süreci tersine döndürmek için, tam olarak hangi meridyenlerin, ne şekilde dengelerini yitirdiklerini, ve üzerlerindeki hangi noktaların kilitlendiğini tespit etmemiz ve bu noktalardaki enerji akışını açarak dengeyi tekrar sağlamamız gerekir. Ciddi bir hastalık oluşmuş olsa bile, bedenin daha hızlı ve tamamen iyileşebilmesi için ihtiyacı olan en önemli yardımdır. yaşam enerjisinden mahrum kalmış bölgelere, enerjinin yeniden ulaşmasının sağlanmasıdır.
2.1. Hastalıkların Sebepleri
Geleneksel Çin Tıbbı’nın eski metinlerinde denir ki: “Pek çok hastalık vardır, ama aslında tüm hastalıkların pek az sebebi vardır”. Meridyen enerjisinin tıkanmasını sağlayarak hastalıklara zemin açan birkaç sebep belirtilir. Bunlardan en önemlileri, duygularımızı aşırı bir şekilde deneyimlemek, yanlış yemek yemek, yetersiz miktarda hareket etmek ve yeteri kadar dinlenmemektir.
Bunlar dışında kazalar ve zehirlenmeler vardır. Bu sebepten dolayı, Geleneksel Çin Tıbbı, Meridyen Terapileri ve Bitkisel Tıp gibi tedavi metodlarının yanısıra, beslenme ve yaşam tarzının düzeltilmesi ve dengelenmesini de önemle vurgular. Bunlardan da önemlisi, hastanın psikolojisinin olumlu yönde teşvik edilmesi, duyguların dengelenmesi ve kişinin iyileşebileceği ve tamamen sağlıklı olabileceği arzu ve inancını kazanmasıdır.
Meridyen Terapisinin, özünde hastalığa göre değil, kişiye göre tedavi uygulamayı amaçlamasını vurgulamalıyız. Geleneksel Çin Tıbbı’nın en eski metinlerinde denir ki: “Pek çok hastalığa aynı tedavi uygulanabileceği gibi, tek hastalığa pek çok farklı tedavi uygulanabilir. Hangi hastalığa hangi tedavi uygulanacağı, hastalığa göre değil, hastaya göre belirlenir”. Diğer bir deyişle, hastalığın ne olduğu kadar, hastalığa sahip olan kişinin kim olduğu da, büyük önem taşır.
Hastalığı değil de, kişinin kim olduğunu temel almanın diğer önemli yanı da şudur: Bilinç, odaklandığı şeyin gerçekliğini güçlendirir. Bu yüzden, hastalığın kendisi, ne terapistin, ne de hasta olan kişinin, bilinçlerinin odak merkezi olmamalıdır. Konvansiyonel tıbbın düştüğü belki de en büyük hata budur. Meridyen Terapisi, kişinin özünde kim olduğunu anlamaya çalışır ve bunu baz alarak, kişinin varlığının temelini oluşturan yaşam enerjisinin, bozulmuş ahenk ve dengesini yeniden sağlar. Yani Meridyen Terapisi, sağlığı yüzeysel, semptomatik ve geçici olaral değil, kökten, bütünsel ve kalıcı olarak sağlama bilimi ve sanatıdır.
Meridyen Terapi Detayları; Geleneksel Çin Tıbbı’na göre, insan anatomi ve fizyolojisinin en önemli unsuru, enerji kanalları veya meridyen sistemidir. Meridyen sistemi, bedeni dikey planda ve simetrik olarak kat eden, 12 sağ, 12 sol, 1 merkez ön, 1 merkez sırt, 1 merkez iç, ve 4 çift diyagonal, ayrıca bir de yatay olarak kesen toplam 36 enerji kanalından oluşur. Enerji kanallarının bedenin dış yüzeyinden en derin bölgelerine kadar altı katmana yayıldıklarını düşünürsek, sistemin son derece detaylı ve karmaşık, ama bir o kadar da düzenli ve işlevsel olduğunu kavrayabiliriz.
Bu enerji kanallarına “meridyen” denmesinin sebebi, büyük çoğunluğunun bedende dikey konumda olmasıdır. 12 çift sağ-sol dikey meridyenlerin her biri 12 “temel” organdan biriyle yakın ilişkiye sahiptir ve o organın adıyla adlandırılır (Mide kanalı, böbrek kanalı gibi). Bunlara “olağan meridyenler” denir. Merkez, yatay ve diyagonal meridyenler organlarla direk bağlantılı değillerdir, organ meridyenlerinden daha derin ve homeostatik açıdan daha öncelikli sayılırlar. Bunlara “olağanüstü meridyenler” denir.